Trash The Dress Çekimi Konulu Röportajım Martha Stewart Weddings

Bir gelin neden gelinliğini çamura bulamak, suya batırmak ya da kirletmek istesin? Bu çekimleri neden tercih ediyor gelinler?

Çekim için çiftlerle yaptığım görüşmelerde bana en çok sorulan sorulardan biri “düğün günü mü fotoğraf çektirsek yoksa ayrı bir gün mü?” oluyor.  Eğer belgesel çekim yanı sıra dış çekime de önem veriliyorsa ve buna yeterince zaman ayırmak istiyorlarsa benim cevabım “ikisi birden” oluyor genelde. Ancak iyi bir planlama ile düğün gününde sağlam bir dış çekim de yapılması mümkün elbette. Yeni nesil düğün fotoğrafçılığının ve kavramlarının Türkiye’de yeni yeni anlam kazandığından dolayı bu konuda çiftlerin hatta fotoğrafçıların da kafaları oldukça karışık.  Öncelikle kısaca alternatifler üzerinden geçmekte fayda var sanırım.

Düğün günü yapılabilecek çekimler üç ana başlık altında toplanabilir:

  1. Düğün günü hikayesi: hazırlık süreçlerini, o gün yaşananlar, gece eğlencesi, nikah anı vb. gibi süreçlerin yanı sıra dış çekimden (poz çekimler) oluşan fotoğraf seansı.
  2. Düğün Belgeseli: Düğün günün belgelenmesinden oluşan, kurgusal çekim içermeyen fotoğraf seansı
  3. Dış çekim: Sadece kurgusal çekimlerden oluşan çekim.
Düğün Fotoğrafı

Düğün günü dışında yapılacak çekimler ise;

Dış çekim: Sadece kurgusal çekimlerden oluşan çekim. (düğünden önce veya sonraki bir günde yapılabilir)

Trash the Dress: (Kıyafeti telef etmek diye çevrilebilir)

Düğün günü yapılan dış çekimlerin avantajlarına değinecek olursak, o günün atmosferini yansıtan eğlenceli bir zaman geçirme aktivitesine dönüşebiliyor fotoğraf çekimi ve düğün stresinden kurtulma yöntemi olabiliyor. Gelinler çekim için ekstra hazırlık yapmıyor, o günkü saç makyaj ile çekim gerçekleşiyor. Ayrı bir gün ilave çekim için ekstra maliyet oluşmuyor. Dezavantajları ise; öncelikle zamana karşı bir yarış söz konusu, yani çekim için kısıtlı bir süre var, bir yerlere yetişilmesi gerekiyor çekimden sonra. Çekim mekanları düğün gününün geçeceği yerlere yakın olmak zorunda. Gelinliğin kirlenmeyecek şekilde pozlar verilmeli. Dış çekim yorucu olabiliyor.

Düğün Fotoğrafı

Trash the Dress için illa Denize Girmeye Gerek Yok

Bütün bu dezavantajlardan kurtulmak isteyen çiftlere Trash the Dress ya da TTD çekimi öneriyorum. Bu konseptin Türkçe karşılığını bulmakta zorlanıyorum gerçekten. Türkçe de “gelinliği kirlet,” “kıyafetleri kirlet” hatta “kıyafeti – gelinliği çöpe at” gibi çevirenler var ama bana en mantıklısı trash kelimesinin karşılıklarından olan “telef etmek” gibi geliyor. Ama kıyafeti telef etmek de kulağa pek hoş gelmiyor:) O açıdan bu kavramı en iyisi çevirmeden kullanmak. TTD çekimi düğünden sonra ayrı bir günde yapılıyor. O açıdan bir yere yetişme telaşımız yok. Akşamüstü, gün batımı ve gece çekimleri yapmak olası.

Gidilecek rota da çok çeşitli olabiliyor. Hatta bu çekim için şehir dışına ya da yurt dışına gidilebiliyor. Ya da balayı geçirilen yerde 4-5 saat TTD çekimine  vakit ayırabiliyor çift.  Trash the Dress in en eğlenceli yanlarından biri de gelinlik ve damatlığın kirlenme ve yıpranma kaygısı olmadan hunharca kullanılabilmesi. Önceden belirlenen konsepte göre isterseniz sokaklarda oturabiliyor, kumsala uzanabiliyor, ata biniliyor, kıyafetler boyanabiliyor veya deniz altında poz verebiliyorsunuz. Yapacaklarınız sizin karakterinize ve hayal gücünüze kalmış. Çekim bahanesi ile keyifli bir gün geçirmek de cabası. Eğer ayrı bir gün dış çekim yaptırmak size mantıklı geliyorsa, bunu düğünden önce değil de sonra yaptırıp çekimi de Trash the Dress konseptinde yaptırmanızı öneririm.

Düğün Fotoğrafı

Trash The Dress Çekimi (Gelinliği Kirlet) röportajım Martha Stewart Weddings dergisinde

Ne kadar zamandır Türkiye’de uygulanan bir çekim bu? Ne kadar zamandır ilgi artıyor?

Agırlıklı olarak son 4 yıldır uygulanıyor diyebiliriz. ancak ozellikle 2 sene once bir patlama yaşandı denilebilir. Bu sene de ilgi hala fazla.

Siz şimdiye kadar kaç “trash the dress” çekimi yaptınız sayı verebilir misiniz?

20 civarı

Bu çekimleri planlarken sırasıyla hangi adımlar atılıyor? Mekan, senaryo, aksesuar seçimi/ belirlenmesi gibi konularda mesela hangi sırayı izliyorsunuz?

Senaryo değil de once ciftin tarzını anlamaya çalışıyorum. Bunu beraber fotoğraflar üzerinden konuşuyoruz. Moda çekimi mantığında bir konsept belirleme denilebilir. Konsept sonrası mekan tespiti daha sağlıklı oluyor. yani neyi nerede çekeceğiniz planlamak. Temel bir çekim planı ve iskeleti oluşturmak önemli. Elinizdeki bu plana temelde uyuyorsunuz ancak sizin ve çiftin karşılıklı o anki ruh hali ile çıkan spontan fotoğrafların tadı daha başka oluyor genelde.

Düğün Fotoğrafı

En İlginç Çekim

En ilginç ya da çılgın olarak niteleyebileceğiniz “gelinliğini kirlet” çekiminiz hangisiydi?

Sanırım Büyükada’da yaptığım sporcu bir çift ile yaptığımız TTD en sıradışı idi. “Yapmayın aman durun, başınıza bir şey gelecek” demekten telef oldum:)

Kaygan taş iskelede akrobatik hareketler, ağaçlara tırmanmalar vb:)

Senaryo üzerinden bir sahneyi canlandırdığınız oluyor mu?

Hayır

Düğünden ne kadar sonra yapılıyor genelde bu çekimler?

Ertesi gün yapıldığı da oluyor, balayında da balayı sonrasında da. yani çiftin tercih ve zamanına gore genelde bir ay içinde gerçekleştriliyor.

Maliyeti hakkında ortalama bir rakam verebilir misiniz?

Genelde düğün günü yapılan çekimlerden daha ekonomik oluyor eğer hafta içine denk gelirse ki genelde hafta içi yapıyoruz.

Düğün Fotoğrafı

Hangisi

Sizce düğün çekimleri mi, tarihi kaydedin mi, yoksa gelinliği kirletin çekimleri mi daha eğlenceli?

Benim çekimler genelde eğlenceli oluyor. Ciddi çalışıyorum ama bir taraftan da çok eğleniyorum. Düğün günü bence fotoğrafçının en önemli vazifelerinden biri çifti keyiflendirmek, kafalarını dağıtmak, streslerini azaltmak. Bunu özellikle düşünerek yapmıyorum ama genelde sonuç böyle oluyor. İkisi de çok eğlenceli olabiliyor aslında.

Gelinliğini kirlet çekimlerini değişik ve ilgi çekici kılmak için ne gibi projeler uyguluyorsunuz? Mekan seçimlerini neye göre yapıyorsunuz?

Aslına bakarsanız o kadar kompleks adı proje olabilecek kadar iddialı bir yöntemim yok. Cift zaten TTD istemişse kafasında buyuk oranda bir şeyler oluyor. Kapodakya’da balona binmek, Bisikletle turlamak, denize girmek, iskeleden atlamak, karların içinde yuvarlanmak vb. Bunu yapmak isteyenler de zaten sıra dışı fotoğrafların peşinde koşanlar. Bu açıdan bakarsak denize girmek trendi biraz out olmaya başladı diyebilirim. Çünkü çok yapıldı onun dışında illa extrem oluncaksa yapılcak çok şey var aslında. Bunda çiftin zevkleri, keyif aldıkları şeyleri hayata geçirmek onemlli. Binicilik, yelken, dalış, motor sporları vb gibi öğeleri fotoğrafa katmak isteyen çiftler her geçen gün artmakta.

Düğün Fotoğrafı

Ufuk Sarışen 

RELATED POSTS

Yorum yapın