Trash the Dress Gerekli mi?

Trash the Dress Son Yıllarda Oldukça Moda, Ancak Her Çift İçin Gerekli mi?

Fotoğraflar için çiftlerle yaptığım görüşmelerde bana en çok sorulan sorulardan biri “düğün günü mü fotoğraf çektirsek yoksa ayrı bir gün mü?” oluyor.  Eğer belgesel çekim yanı sıra dış çekime de önem veriliyorsa ve buna yeterince zaman ayırmak istiyorlarsa benim cevabım “ikisi birden” oluyor genelde. Ancak iyi bir planlama ile düğün gününde sağlam bir dış çekim de yapılması mümkün elbette. Yeni nesil düğün fotoğrafçılığının ve kavramlarının Türkiye’de yeni yeni anlam kazandığından dolayı bu konuda çiftlerin hatta fotoğrafçıların da kafaları oldukça karışık.  Öncelikle kısaca alternatifler üzerinden geçmekte fayda var sanırım.

Düğün günü yapılabilecek çekimler üç ana başlık altında toplanabilir:

  • Düğün günü hikayesi: hazırlık süreçlerini, o gün yaşananlar, gece eğlencesi, nikah anı vb. gibi süreçlerin yanı sıra dış çekimden (poz çekimler) oluşan fotoğraf seansı.
  • Düğün Belgeseli: Düğün günün belgelenmesinden oluşan, kurgusal çekim içermeyen fotoğraf seansı
  • Dış çekim: Sadece kurgusal çekimlerden oluşan çekim. 
  • Dış çekim: Sadece kurgusal çekimlerden oluşan çekim. (düğünden önce veya sonraki bir günde yapılabilir)
  • Trash the Dress: (Kıyafeti telef etmek diye çevrilebilir)

Düğün günü yapılan dış çekimlerin avantalarına değinecek olursak, o günün atmosferini yansıtan eğlenceli bir zaman geçirme aktivitesine dönüşebiliyor fotoğraf çekimi ve düğün stresinden kurtulma yöntemi olabiliyor. Gelinler çekim için ekstra hazırlık yapmıyor, o günkü saç makyaj ile çekim gerçekleşiyor. Ayrı bir gün ilave çekim için ekstra maliyet oluşmuyor. Dezavantajları ise; öncelikle zamana karşı bir yarış söz konusu, yani çekim için kısıtlı bir süre var, bir yerlere yetişilmesi gerekiyor çekimden sonra. Çekim mekanları düğün gününün geçeceği yerlere yakın olmak zorunda. Gelinliğin kirlenmeyecek şekilde pozlar verilmeli. Dış çekim yorucu olabiliyor.
Trash the Dress için illa Denize Girmeye Gerek Yok

Bütün bu dezavantajlardan kurtulmak isteyen çiftlere Trash the Dress ya da TTD çekimi öneriyorum. Bu konseptin Türkçe karşılığını bulmakta zorlanıyorum gerçekten. Türkçe de “gelinliği kirlet,” “kıyafetleri kirlet” hatta “kıyafeti – gelinliği çöpe at” gibi çevirenler var ama bana en mantıklısı trash kelimesinin karşılıklarından olan “telef etmek” gibi geliyor. Ama kıyafeti telef etmek de kulağa pek hoş gelmiyorJ O açıdan bu kavramı en iyisi çevirmeden kullanmak. TTD çekimi düğünden sonra ayrı bir günde yapılıyor. O açıdan bir yere yetişme telaşımız yok. Akşamüstü, gün batımı ve gece çekimleri yapmak olası. Gidilecek rota da çok çeşitli olabiliyor. Hatta bu çekim için şehir dışına ya da yurt dışına gidilebiliyor. Ya da balayı geçirilen yerde 4-5 saat TTD çekimine  vakit ayırabiliyor çift.  Trash the Dress in en eğlenceli yanlarından biri de gelinlik ve damatlığın kirlenme ve yıpranma kaygısı olmadan hunharca kullanılabilmesi. Önceden belirlenen konsepte göre isterseniz sokaklarda oturabiliyor, kumsala uzanabiliyor, ata biniliyor, kıyafetler boyanabiliyor veya deniz altında poz verebiliyorsunuz. Yapacaklarınız sizin karakterinize ve hayal gücünüze kalmış. Çekim bahanesi ile keyifli bir gün geçirmek de cabası. Eğer ayrı bir gün dış çekim yaptırmak size mantıklı geliyorsa, bunu düğünden önce değil de sonra yaptırıp çekimi de Trash the Dress konseptinde yaptırmanızı öneririm.

Ufuk Sarışen

RELATED POSTS

Yorum yapın